İlişkideyken İnsanın Görmediği Lakin Ayrılık Sonrası Pişman Olduğu 10 Şey
Hepimiz ilişkideyken kimi şeylere göz yumuyor, alttan alıyoruz. Bu içerikte okuduğun her husus için “Bunu ben de yaşamıştım…” demen beklenen. Ancak pişman olma, bir sonraki bağlantında bunların hepsinin farkında olarak hareket et!
1. Sana verilenle yetinmek.
Bir bağ bittiğinde hepimiz tahminen de bunun pişmanlığını yaşıyoruzdur. Karşındaki kişi senin beklentilerini karşılayabilen biri değildir fakat sen o sırada yalnızca onu sevdiğin ve ilginin sürmesini istediğin için verilenle yetiniyorsundur. Geriye dönüp baktığında insan sanırım en çok da bunun için kendisine üzülüyor.
2. Rahatsız olduğun hususlarda sessiz kalmak.
İlişkideyken insan huzur kaçmasın diye birçok şeye susarken buluyor kendisini. Birlikte toplumsal medyada fotoğraf paylaşılmaması, rahatsız olunan bir hususla ilgili rastgele bir şey yapılmaması üzere gibi… Bunları bağlantı bittikten sonra geriye dönüp baktığında anlıyor insan. Aslında insanın münasebette hengame çıkarmadan düzgünce kendisini anlatmaya fırsatı olmalı.
3. Seni date’e çıkarmamasına susmak.
İnsan ilişkideyken hoş date’lere çıkmak, sevdiğiyle birlikte vakit geçirmek istiyor. Fakat partnerin bunu yapan biri olmadığında sen de alakada rastgele bir sorun çıkmaması için date’e çıkmamayı kabul eden birine dönüşüyorsun. Yahut bu bireye dönüşmeden evvel partnerinle büyük tartışmalar yapıyorsun ancak işe yaramadığını görünce mecbur kalıyorsun…
4. Onun yerine mazeretler bulmak.
Ne yazık ki insan sevdiğinde partnerini savunmak istiyor. Bunu bazen arkadaşlarımıza bazen de kendimize karşı bile yapıyoruz. Onun hakkında bir şey düşündüğümüzde “Yok ya xx sebeple yaptı bunu” diyerek kendi aklımızda onu aklıyoruz. Aslında her şey çok açıkken bir mazeretlerle bu durumu değiştirmeye çalışıyoruz.
5. Özel günleri geçiştirmesini yasallaştırmak.
Hepimiz münasebetin bir periyodunda “O özel günleri pek önemsemiyor” diyerek bizim için özel olan bir şeyin yok sayılmasını yaşamışızdır. Lakin aslında yanlışsız olan şudur, o kişi özel günleri önemsemiyor olsa bile sen önemsiyorsan o günü hoş geçirmeni sağlamalıdır. Yıl dönümü, doğum günü, ufak kutlama sebepleri… Bunların es geçilmesini istemiyorsan geçilmemeli.
6. Manipüle edilmeye müsaade etmek.
Dedik ya, insan hakikaten de sevince gözü kör oluyor ve olağan hayatında asla kabul etmeyeceği şeyleri kabul etmeye başlıyor. Manipülasyon da bunlardan birisi. İnsan ilişkideyken vakit zaman manipülasyona uğradığını fark etse bile buna ses çıkarmıyor zira münasebetinin sürmesini istiyor. Aslında manipülasyonun olduğu bir bağın sürmesi ne kadar hakikat ki?
7. Devamlı onun planlarına uymak.
İlişki iki kişilik bir şeydir. Devamlı karşındakinin planlarına uyduğun şey aslında tek taraflı fedakarlıkların yapıldığı bir irtibat çeşididir. Bağlantı boyunca senin isteklerini görmezden gelen birisiyle birlikteydin, bu hakikat. Lakin bunun seninle alakalı bir durum olmadığını kabullenmelisin. Bunu kişiselleştirirsen kendi bedelini sorgularsın, ki bu da çok gereksiz olur.
8. Daima birinci özür dileyen olmak.
Bir münasebet düşün ki karşındaki partnerin her türlü şeyi yapıyor ancak özür dilemesi daima sana kalıyor. Bu tanıdık geldi mi? İnsan sahiden de ilişkideyken bunların farkına hiç varmıyor fakat şu an düşündüğünde eminiz ki “Neden ben devamlı özür dileyen durumdaydım?” diyorsundur. O sana adım atmadığı için doğal olarak sen özür diliyordun.
9. Arkadaşlarıyla tanıştırmamasına bir şey dememek.
İlişkideyken insan kendi arkadaşlarını da bağa dahil etmek, kocaman yeni bir toplumsal ortam yaratmak istiyor. Fakat bazen partnerler bu bahiste isteksiz oluyor. Senin partnerin bu mevzuda isteksiz olanlardandıysa eminiz şu an sen de bu husus üzerine kara kara düşünüyorsundur. “Beni neden arkadaşlarıyla/ailesiyle tanıştırmadı ki?” bunun karşılığını vermek güç. Lakin emin ol onun arkadaşlarına gereksinimin yok!
10. Yanılgılarını beğenilen görmek.
Geldik son maddemize… Aslında ilişkideyken tüm red flag’leri görüyoruz fakat o sırada bağın bozulmasını istemediğimiz için hepsini bir bir yiyoruz. İlginin başında beğenilen gördüğümüz o “küçük” yanılgılar, ileride çok daha büyük yanlışların habercisi oluyor. Olağan ki kusursuz insan yok lakin büyük yanlışları da güzel görmek yanlışsız değil!
